(I) Karanlık ve dar yollarda, ellerinde fenerle komşudan dönen kadınlara rastladı. Yavaş yavaş kasabanın dışına uzanarak Büyükçay'ın kenarına geldi. Burada uzun bir tahta köprü vardı. Havran'a ve Kemer'e gidecek arabalar bu köprünün üstünden geçiyordu. (II) Öfke ve kin, doğruluğun sınırları dışındadır. Bu duygular mantığını kullanmayan insanların işine yarar sadece. Doğru ve temiz işler, hep ölçülü ve ağırbaşlıdır. Ölçü olmayan yerde kavga, gürültü ve haksızlık vardır. (III) Burası beni hasta edecekti. Birden ürperdim ve ellerimi yüzüme götürdüm. Şu mahzende, şu kış gecesinde, şu hava akımlarının ortasında terliyordum. Terden ıslanmış saçlarıma dokundum. (IV) Gece olunca ağaçların bilgesi o tatlı sesiyle ormana masallar anlatırmış. Ağaçlardan biri kurumaya yüz tutsa bütün ağaçlar ona yardım etmek için elinden geleni yaparmış. Gökyüzünden yağan yağmuru bile adaletle bölüşüp içerlermiş. Yukarıdakilerden hangisi hikâye edici bir metin değildir?
I
II
III
IV