I) Kalın kepeneğine sarılmış olan atlı, bu ağır gidişten huylanıyordu. At üstünde her zaman hızlı gitmeye alışmış, diz boyu karda bile çabuk yürümenin yolunu bulmuş bir insan olarak böyle yavaş gitmekten bunaldığı belliydi. II) Havanın iniştiği, güneş ışığının karda pırıl pırıl yansılar yaptığı bir günün kuşluğu idi. Köy erkekleri, güneş vurmuş duvar diplerine üçer beşer çömelmişler, gevezeli ğe tutuşmuşlardı. III) Kayası, ağacı, otu, çiçeği, toprağıyla bütün Alidağı'nı kar örtmüştü. Gökyüzü bile, alabildiğine sütbeyazdı. Sonsuz bir beyazlık, Alidağ'dan Dikenlidüzü'ne, oradan Akçadağ'a, Çiçeklideresi'ne, Çukurova'ya kadar uzanıyordu. IV) Hancı Bayram'ın zaptiyelerle birlikte dönüp gelmesi öğleyi buldu. Kaza yerinde keşif yapıldı; katırcılar kim, yolcular kimdi... Nereden gelir, nereye giderlerdi; ne götürürlerdi? Hepsi soruldu, kâğıda geçirildi. Yukarıdakilerden hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır? span style= <
I
II
III
IV